BÖLÜM 1:
Gensokyo, yani yanılsamaların ve hayallerin diyarı, Touhou serilerinin neredeyse tamamının geçmekte olduğu topraklardır. Gensokyo üzerinde yaşamakta olan halk ve yaratıkların antropolojik olarak feodal Japonya’ya büyük bir benzerliği vardır. Özellikle Japonya olmak üzere, Çin, Tayvan, Kore, Filipinler gibi ülkelerin antik geçmişlerine açılan bir tür aynadır. Son zamanlarda eklenen çoğu yeni karakterde de yoğun miktarda hindu esintisi hissedilebilir. Bu ülkelerin halk masalları ve efsaneleri Gensokyo da yaşayan karakterlerin geçmişlerini ve alt yapılarını oluşturur.
Gensokyo esasında bildiğimiz anlamdaki dünyadan yalıtılmış, perili ve fantastik bir bölgedir. Burada hayatlarını sürdürmekte olan yaratıkların (yazının devamında onlara youkai diyeceğim) bu topraklarda yaşayanlar ve çevre bölgeler üzerinde mutlak bir hakimiyetleri vardır. Bunun yanında güçlü ve kahramansı saf kan insan figürleri Gensokyo tarihinin belli aşamalarında artan youkai hükmünü kıracak destanlara imza atmışlardır. Habis ruhlar, tengular, periler, devler, yer altının adı anılmaması gereken mahlukları veya gecenin çocukları gibi saymakla bitmeyecek türde youkai bu kudretli insanlar tarafından def edilmiş ve barış sağlanabilmiştir. Yine de barış hiç bir zaman uzun sürmemiştir.
Bu durum M.S. 1884 yılında son bulmuştur. Hakurei sınır duvarının yaratılması ile, gittikçe septik olmaya ve bilime yatkınlaşma başlayan dünya, bilinen Gensokyo’dan ayrılmıştır. Sınırın mühürlenişi ve bazen duvarın ötesinden bazı şeylerin dünyaya sızması ile ilgili nice efsaneler anlatılmışsa da pek az ölümlü olan bitenden haberdardır. Bugünlerde, Dünya ile Gensokyo arasında bilinen tek geçit, doğunun en doğusunda, yüksek dağların ötesinde, inşa edilmiş olan ve çoğu insanın ulaşmasının imkansız olduğu Hakurei Tapınağıdır.
Gensokyo’nun, sınırların içerisinde kalan kısmının, neye benzediği ile ilgili pek çok spekülasyon varsa da bazı insanlar Shambhala ile olan kurgusal benzerliği işaret ederek dairesel bir düzene sahip olması gerektiğini savunur. Sınırların kapatılmasından sonra içeride kalmış nüfusun çoğunluğunu youkailer oluşturur ve onların beslenmesine yetecek kadar da insan yerleşim kesiminin olduğu düşünülür. Efsanelerde iç bölgelerde hapis kalmış bir köyden bahsedilir. Tavşan halkını da elbette unutmamak gerekir. Youkai kesinlikle iyi veya kötü olarak sınıflandırılamaz. Bazıları insanlar ile düzen içinde yaşayabilir ve kimisi sadece yaşaması adına gerekli olduğu için onları avlar. Ancak, eğer bir youkai, Gensokyo düzenine aykırı davranacak olursa bilinir ki, ilk sınırı yaratan Hakurei kanından gelen bir rahibe (bundan sonra miko diyeceğim) onları def etmek için her zaman hazırda bekleyecektir. Elbette bilge Yukari Yakumonun her olay ve kişinin berisinden ipleri asıl çeken deha olduğu da unutulmamalıdır.
Gensokyo’nun ne kadar geniş olduğu kimsece bilinmez. Ortasında göklere uzanan Youkai Dağı kappa ve tenguların evidir. Youkia Dağı, esasında Fuji Dağının tanrıçası Prenses Sakuya’nın onu kıskanması üzerine paramparça ettiği Dünya topraklarından koparılıp Gensokyo’ya kovulan bir toprak parçasıdır. Dağın zirvesine Dünya’dan zorla taşınmış olan Moriya Tapınağı, oraya kadar tırmanmaya yüreği olanlar için görülmeye değer bir yerdir. Dağın etrafını sihirli ve mistik bir orman kaplar. Derler ki ormanı sürekli tavaf eden bir youkainin ağıtları ona rastlayanların ruhlarını hafifletir. Ormanın da ötesinde bambu ormanları vardır. Cam gibi bir göl ve yamacına inşa edilmiş kızıl bir malikane ve bambu ormanının derinliklerine inşa edilmiş mütevazı bir evden de bahsedilir. Bazıları engin ayçiçeği tarlalarından söz eder. Ancak hiç bir ölümlü tüm bunların etrafında akan Sanzu Nehrinin ötesinde ne yattığını bilmez. Derler ki haklarındaki son hüküm verilen ölüler bu nehri, Komachi adında bir kayıkçı vasıtası ile, geçtikten sonra Higan’a giderler. Ancak neredeyse kimsenin bu uzun ve çileli yolculuğu kaldıracak sabrı yoktur.
Sınırlara hükmeden Yukari Yakumo dışında hiç bir youkai, Hakurei Duvarını geçemez. Bununla beraber tanrıların bölgelerine bilinen dünyadan hiç bir geçiş yoksa da çoğu youkai esasında Gensokyo üzerinde yer almayan bu mistik diyarlara yolculuk yapabilir. Bunlar; Higan, Ölüler Ülkesi (Netherworld), Gökçe Diyar (Celestial Realm), Ay, İblisler Diyarı (Makai) ve yer altının Cehennemidir. Higan ile ilgili, bir yama (her kelimeyi özellikle açıklamak gerek: Yamalar budist inancına göre yer yüzüne insanları yargılamak üzere inen ulvi varlıklardır) olan, Shikieiki Yamaxanadu dışında hiç kimsenin irfanı bulunmamaktadır.
Moriya Tapınağı Youkai Dağının tepesine bir tanrıça olan Kanako Yasaka tarafından konulmuş ve başına miko Sanae Kochiya geçirilmiştir. Esasında Moriya Tapınağı ve Sanae bilinen dünya da varlığını sürdürürken çevre halkın tapınağın tanrıçası Kanako’ya olan inancın azalmasından dolayı tapınak Gensokyo’ya taşınmıştır. Bu sayede Kanako en azından kendisine inanan youkailer ile gücünü sürdürebileceğini düşünmüştür. Sanae tapınağın ilk tanrıçası Suwako Moriya’nın çok uzak bir akrabası olduğu için kendisi de bir çeşit tanrıça olsa bile esasında sadece bir insandır. Kadim çağlarda Kanako Yasaka’nın Suwako Moriya’dan tapınağı zorla alması ayrı bir savaş ve efsanedir ancak bilindiği üzre Kanako, Moriya’nın tapınakta yaşamaya devam etmesine izin vermiştir.
Moriya Tapınağının varlığı Hakurei Tapınağını ve tabi ki bugünkü mikosu Reimu Hakurei rahatsız eder. Reimu’nun rahat ve sevecen tavrı gücü ile paraleldir ve tapınağının başına geçtiği ilk günden beri etraftaki güçlü youkaileri teker teker kendine çekmeyi başarmıştır. Onun görev sorumluluğu olmasaydı kim bilir Gensokyo bugün ne halde olurdu.
BÖLÜM 2 İÇİN LÜTFEN ŞU LİNK' İ KULLANIN:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder